Her sene geleceğin meslekleri başlığıyla birçok haber yapılır. WhatsApp gruplarında paylaşılır, velilere anlatılır, öğrencilere aşılanır.
Geçmişi Amerika’ya dayanan fakat yalnızca 7-8 yıldır konuşulan bu kavramlar, yukarıda saydığımız gelişmeler doğrultusunda oluştu. Geleceğe uzanmak isteyen tüm ülkelerin eğitim sisteminde kısa zamanda kendine yer buldu. STEM temel olarak; Science(bilim), Technology(teknoloji), Engineering(mühendislik), Mathematics(matematik) kavramlarının birbirinen ayrı öğretilmemesi gerektiğini vurguluyor.
Aslında bu kavramın anaokulundan üniversiteye kadar eğitim yolunun her aşamasında uygulanması gerekiyor. Kavramı doğru zamanda doğru şekilde kullanabilen ülkeler birçok alanda geleceği şekillendiriyor. STEM programını merkeze alan eğitim sistemleri, süreç boyunca tüm bu eğitimleri birbirine entegre olarak veriyor.
STEM bilim öğreniminde temel fen dersleri olan fizik, kimya, biyoloji gibi alanlar mühendislik eğitimleri ile birleştirilir.
STEM teknoloji eğitimi ise teknoloji sınıflarının değişmesi ile mobil teknolojiler, 3 boyutlu yazıcı kullanımı, kodlama gibi öğrenimleri de içerir.
STEM mühendislik eğitiminde geleceğe uzanan robotik ve elektronik öğrenimleri yer alır.
STEM matematik eğitiminde geleneksel matematik öğretilerine ek olarak mühendislik ve bilim ile örtüşen istatistik ve trigonometri gibi derslere ağırlık verilir.
İnsanlar STEM eğitim sistemi ile geleceğin elektronik ve yazılımsal teknolojilerini yaratıyor. Fakat bu süreçte fen bilimleri ve matematik tek başına yeterli değil. İnsanlar ve yeni teknolojiler arasında anlamlı bir bağ olması için sanat ve tasarımın da bu süreçte yer alması gerekiyor.
STEM+A sistemindeki +A da bu kavrama atıf yapan sanatı(art) ifade ediyor. Bu durum, robotik ve yazılıma karşı ilgisi ve yeteneği olmayan insanların da sanat ve yaratıcılık yoluyla geleceğin meslekleri arasında kendine bir yer bulmasına da yardımcı oluyor. Yaratıcılığı, tasarımı ve iletişimi doğru kurabilen, bu alanda eğitim almayı tercih eden öğrenciler de böylece geleceğe entegre oluyor.
2000’li yıllara doğan Z nesli gelecekte yalnızca Türkiye’yi değil diğer ülkeleri de bir kariyer olanağı olarak görüyor. Bu yüzden biz de listeyi hazırlarken hem Türkiye’de hem de dünyada geleceğin meslekleri olarak görülen meslekleri listemize ekledik. STEM, STEM+A ve 2010’lu yılları etkileyen olayların ışığında artık 2020’den sonra geleceğin mesleklerini daha doğru tahmin edebiliriz.
Dünya Ekonomik Forumu’nun yayınladığı raporda, otomasyon sürecindeki mesleklerin önümüzdeki 10 yılda büyük değişim geçireceği söyleniyor. Buna göre 2020 yılından itibaren Türkiye’de de mesleklerden beklentilerin bugünküne göre %41 oranında değişmesi bekleniyor.
Geçmişi Amerika’ya dayanan fakat yalnızca 7-8 yıldır konuşulan bu kavramlar, yukarıda saydığımız gelişmeler doğrultusunda oluştu. Geleceğe uzanmak isteyen tüm ülkelerin eğitim sisteminde kısa zamanda kendine yer buldu. STEM temel olarak; Science(bilim), Technology(teknoloji), Engineering(mühendislik), Mathematics(matematik) kavramlarının birbirinen ayrı öğretilmemesi gerektiğini vurguluyor.
Aslında bu kavramın anaokulundan üniversiteye kadar eğitim yolunun her aşamasında uygulanması gerekiyor. Kavramı doğru zamanda doğru şekilde kullanabilen ülkeler birçok alanda geleceği şekillendiriyor. STEM programını merkeze alan eğitim sistemleri, süreç boyunca tüm bu eğitimleri birbirine entegre olarak veriyor.
STEM bilim öğreniminde temel fen dersleri olan fizik, kimya, biyoloji gibi alanlar mühendislik eğitimleri ile birleştirilir.
STEM teknoloji eğitimi ise teknoloji sınıflarının değişmesi ile mobil teknolojiler, 3 boyutlu yazıcı kullanımı, kodlama gibi öğrenimleri de içerir.
STEM mühendislik eğitiminde geleceğe uzanan robotik ve elektronik öğrenimleri yer alır.
STEM matematik eğitiminde geleneksel matematik öğretilerine ek olarak mühendislik ve bilim ile örtüşen istatistik ve trigonometri gibi derslere ağırlık verilir.
İnsanlar STEM eğitim sistemi ile geleceğin elektronik ve yazılımsal teknolojilerini yaratıyor. Fakat bu süreçte fen bilimleri ve matematik tek başına yeterli değil. İnsanlar ve yeni teknolojiler arasında anlamlı bir bağ olması için sanat ve tasarımın da bu süreçte yer alması gerekiyor.
STEM+A sistemindeki +A da bu kavrama atıf yapan sanatı(art) ifade ediyor. Bu durum, robotik ve yazılıma karşı ilgisi ve yeteneği olmayan insanların da sanat ve yaratıcılık yoluyla geleceğin meslekleri arasında kendine bir yer bulmasına da yardımcı oluyor. Yaratıcılığı, tasarımı ve iletişimi doğru kurabilen, bu alanda eğitim almayı tercih eden öğrenciler de böylece geleceğe entegre oluyor.
Paylaştıgım video,dosya yada projelerle ilgili sorularınızı buradan sorabilirsiniz.
Not:Projemi siz yaparmısınız demeyin lütfen :)
Yorum Yap :